Yaşadığımız pandemi şüphesiz ki kurumların iletişim diline de yansıdı ve doğal olarak onların işveren markası stratejilerini gözden geçirmelerine neden oldu. LinkedIn’in yayınladığı veriler de bu değişimleri gözler önüne seriyor. İşte işveren markası mesajlarının nasıl değiştiğine, bu süreçte hangi mesajların daha çok yankılandığına ve buradan sonra nereye gidileceğine dair bir inceleme. 👇
Yaklaşık 4 şirket postundan 1 tanesi koronavirüsten bahsediyor.
Şubat ayı sonlarında ve Mart başlarında, koronavirüs uluslararası haberlerde sıklıkla yer alıyordu ancak henüz işveren markasını bu kadar etkilememişti. Mart ayı ortalarına geldiğimizde ise kendisini işveren markası içeriklerinde de göstermeye başladı. 2 Mart haftasında COVID-19 ile ilgili içerikler, LinkedIn’deki tüm yayınların % 4’üyken, iki hafta sonra bu oran %24’e yükseldi.
İçeriklerdeki değişim bazı sektörlerde daha da belirgin hale geldi. Hukuk alanında faaliyet gösteren firmaların içeriklerinin neredeyse %50’si koronavirüs odaklı oldu ve sağlık, kamu güvenliği ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar COVID-19 odaklı içerikler yayınlayan diğer alanlar olarak ön plana çıktı.
Aynı zamanda, evden çalışma modeline geçen firmalar bu durumu şirketin yayınladığı mesajlara da yansıttı ve Mart ayı ortalarında şirket gönderilerinin %15’i ‘evden çalışma’ konusunu ele aldı.
Koronavirüs ile alakalı içerikler daha fazla etkileşim alıyor.
İnsanlar pandemi ile başa çıkmak için kaynaklar ve yollar aradığı için şirketlerden gelen koronavirüs alakalı gönderiler diğer gönderilere kıyasla daha fazla etkileşim elde etti ve postlara katılım oranı önemli derecede yükseldi. Koronavirüs ile alakalı içerikler bölge bazında salgının yayılmasına paralel olarak önce Asya’da, sonra Avrupa ve Kuzey Amerika’da artmaya başladı. En fazla etkileşim alan koronavirüs gönderileri, şirketlerin yardım çabalarına ilişkin içerikler olarak göze çarptı. Kimileri el dezenfektanı üretiminden bahsetti, kimileri ise mühendislerinin üzerinde çalıştığı ventilatörlere ilişkin yayınlar yaptı. Yine evden çalışma ile ilgili yayınlar ilgi görmeye devam etti.
(Kaynak: LinkedIn Talent Blog, Stephen Connaughton, 2020.)
Empati vurgusu yapan işveren markası içerikleri dikkat çekiyor.
En çok ilgi çeken ve etkileşim alan içeriklerde kullanılan kelimeler incelendiğinde ise sağlık, yardım ve destek kelimeleri ön plana çıkıyor. Buna ek olarak halk sağlığını destekleyen mesajlar, sağlık otoritelerine, sağlık çalışanlarına ve sosyal mesafeye vurgu yapan içerikler de çok daha fazla etkileşim ile dikkat çekiyor.
Firmalar tarafından yapılan Koronavirüs gönderilerinde en çok kullanılan kelimeler: Sağlık, yardım, insan, çalışan, destek, sosyal mesafe, sağlık otoriteleri, halk sağlığı, sağlık çalışanları.
Kısacası bu dönemde en iyi performans gösteren LinkedIn içerikleri, haklı olarak empati ve beraberlik vurgusu yapanlar oluyor. Bu sürecin daha ne kadar süreceğini tam olarak bilmesek de dayanışma ve birliktelik duygularına vurgu yapmaya devam etmek hepimiz görevi. 😊
NOT: Şirket çalışanlarınızı LinkedIn’de daha aktif hale getirerek işveren markanızı nasıl güçlendirebileceğiniz öğrenmek için ilgili blog yazımıza da mutlaka göz atın.